İstanbul Tarihi Yarımada Neresi?

Tarihin izlerini çevremizde görmek mümkün olmaktadır. İstanbul ise çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapası nedeni ile tarihin çeşitli dönemlere ait izlerini barındırmaktadır. İstanbul tarihi yarımada ile tarihin en önemli dönemlerini yansıtmaktadır. Tarihi yarımada ilk olarak Yunanlılar tarafından yerleşim yeri olarak kurulmuştur. Peki, tarihi yarımada neresidir?

Tarihi yarımadanın tarihi İ.Ö. 685 yılına kadar dayanmaktadır. Tarihi yarımada aynı zamanda Sur içi olarakta adlandırılmaktadır. İstanbul Boğazı, Haliç ve Marmara Denizi denize bağlantısı bulunmaktadır. Bizans tarafından yapılan surlarla kaplı olan ve şimdi Fatih ilçe sınırının dahil olduğu bir alandır. Mısır, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu medeniyetlerinin izlerini taşımaktadır.

İstanbul Tarihi Yarımada İlçe ve Semtleri

Tarihi yarımada bulunduğu konum ve semtleri ile İstanbul’un değerine değer katmaktadır. Fatih ve Eminönü ilçeleri tarihi yarımada olarak bilinmektedir. Ancak yeni yerleşim alanı düzenlemeleri ile Eminönü Fatih’e bağlanarak semt niteliği kazanmıştır. Bu düzenleme ile tarihi yarımada’nın ilçe ve semtleri şu şekilde değerlendirilebilir.

Tarihi yarımada ilçesi Fatih ilçe merkezi ve çevresi olan bölgedir. Aynı zamanda başlıca semtleri ise şu şekildedir;

– Beyazıt
– Aksaray
– Koamustafapaşa
– Eminönü Ve Sirkeci
– Fener
– Haseki
– Mahmutpaşa
– Kumkapı,
– Tahtakale
– Vefa Semti Ve Çevresi
– Şehremini

Bunlara ek olarak Sultanahmet çevresi de tarihi yarımada’nın en önemli semtlerinden birisi olmaktadır. Yine aynı şekilde Süleymaniye Camii ve çevresi tarihi yarımada içerisinde yer almaktadır. Ayrıca Fener olarakta bilinen Fener ve Balat (İstanbul’un rum ortodoks bölgesi) Sur içi sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Tarihi Yarımada Gezilecek Turistik Mekanları

Tarihi Yarımada ilçe ve semtlerinden de anlaşılacağı gibi zengin tarihi mekanlara sahiptir. Bu nedenle de İstanbul da gezilip görülmesi gereken bölgelerin başında gelmektedir. Eminönü meydanı ünlü Mısır Çarşısı ise ziyaretçilerini karşılamaktadır. Gülhane Parkı, Sirkeci Tren Garı da ziyaretçilerin görmeden gitmeyeceği alanlardandır.

Tarihi yarımadanın gezilecek en gözde bölgelerinden birisi ise Divan Yolu ve Çemberlitaş olarak ele alınmaktadır. Beyazıt ve Sultanahmet Meydanları arasında bulunan divan yolu ile Beyazıt’ın ortasında bulunan çemberli taşa ulaşılmaktadır. Divan yolu tarihi mekanlar, cafe ve restoranlar mağazalar ile çok keyifli bir yolculuk imkanı sunmaktadır. Roma İmparatorluğu döneminde açılmış olan bu yol Osmanlı İmparatorluğunda önemli geçit törenlerinin adresi olmuştur.

Çemberlitaş ismini tam ortasında bulunan Çemberlitaş sütunundan almaktadır. Çevresinde bulunan tarihi eserleri ve yerleri ile görülmeye değerdir. Beyazıtta ise Kapalı Çarşı, Nuruosmaniye Camii, İstanbul Üniversitesi, Sahaflar Çarşısı yer almaktadır.

Tarihi Yarımada’da Camii Semtleri

Laleli Camii, Bodrum Camii, Murat Paşa Camii, Valide Sultan Camii bulunan Laleli ve Aksaray semtleri de cami ve diğer tarihi eserleri ile ziyaretçileri karşılamaktadır. Büyük Taş Han ve Sofular Hamamı da bu eserler arasında yer almaktadır.

Süleymaniye Camii ve çevresi de son derece eşsiz manzarası ile Tarihi Yarımada’ya değer katmaktadır. Botanik bahçeleri, manzara ve yeşilin yanında çeşitli tarihi eser binaları da bu bölgede bulunmaktadır.

Tarihi Yarımada Mimarisi ve Dikkat Çeken Mekanları

İstanbul’a su taşımak amacı ile kurulan bozdoğan kemeri etkili mimarisi ile dikkat çekmektedir. Bu bölgede Karagümrük semti ve çevresi bulunmaktadır. Mimarisi ile dikkat çeken eserlere vefa semti ve çevresinde rastlamak mümkün olmaktadır. UNESCO tarafından Dünya Miras listesine alınan Zeyrek Camii mimarisi ve gösterişi ile tarihe ışık tutmaktadır.

İstanbul’un sur kapılarından biri olan Edirnekapı Fatih Sultan Mehmet’in şehre ilk girdiği kapı olarak anlam kazanmaktadır. Çeşitli müze, kilise ve camii mimarileri de Tarihi Yarımada da büyük bir zenginlik olarak yer almaktadır.